26 Ağustos 2020 Çarşamba

KİTAP DOSTU EŞİM – Gülay Perşembe

Haberler için açtığım televizyonda zaplarken bir kanalda “Çalıkuşu”nun dizisini gördüm. Gençliğimde  romantik romanları ne çok severmişim. Tekrar tekrar okuduğum “Çalıkuşu”, “Sinekli Bakkal” ve devamı “Tatarcık”, “Jane Eyre”... Sonra klasikleri İzmir Milli Kütüphane’den alıp okurdum. Yerli ve yabancı yazarların o güzel eserleri... Anladığım kadarıyla şimdi gençlerin birçok okuyanı bile eski eserlere merak sarmıyor. Tabii çağlarının yazarlarını tercih edebilirler. Eski eserler bizi mi daha iyi sarardı? Birçok kişi güzel edebi eserleri, hatta tarihi, ancak dizilerden öğreniyor!

Okumak öyle bir arkadaşdı ki, yalnız kitap değil gazete, mecmua, maceralı çizgi romanları da okurduk. 50’li yılların  daha çok erkek çocuklarının okuduğu “Pecos Bill” resimli dergilerini halamın yaşıtım torunlarından alıp okurdum. Şiirde de Ümit Yaşar Oğuzcan sevdalısıydım.

Şimdi bayıldığımız Nâzım Hikmet eserlerinin yasaklı olduğu dönemdi. Evlendiğimde rahmetli eşimin zengin bir kitap birikimi vardı. Kimi kitaplar raflara sığmadığından büyük koliler içindeydi. Bir gün bir koliyi boşalttı. En dibinden Nâzim Hikmet kitapları saklanmıştı. Komünizme gönül vermese de şairin  büyuklüğünü anlamış, kitapları edinmiş. Kızımın dediği gibi elektrikler kesildiğinde her akşam yaptıği hesabı kitabı bırakır, bize o güzel şiirlerden okurdu. Kitap sevdamız eşimle en cok anlaştığımız durumdu. Ev kadınlığı, çocukların yetişmesi, büyükleri de kollamam kitaplarla dostluğumu seyreltse de eşimin sevdası hep devam etti. Hatta ölmeden geçirdiği bir yıllık yatak hapsinde bile kitap okuyarak sıkıntısını belli etmedi.

Kitap dostu eşim ruhun şad olsun.

(Fotoğraf pixabay.com’dan alınmıştır.)

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

OKUMAYA DÜŞÜNMEYE ÜRETMEYE – Gülay Perşembe

      Sinema kanallarında yine karşıma "Nadide Hayat" filmi çıktı ve dalıp gittim. Kardeşim soruyor "Kaçıncı izleyişin?"...