80 yaşında da çocukluğunun bayramlarını
anmak...
Bayramın birinci günü rahmetli babam
namazdan eve dönmezdi. Şekerciler bayramda da açık olur. Arkadaşlarıyla günleri
paylaşır, nedense ilk günü kendisine ayırırdı.
Duyardım dayılarımın namazdan sonra
Girit böreği alıp evlerine gittiklerini (Yeni evlenen damatlar da ertesi günü
Girit böreği alıp kızın anne babasının evine uğrarlardı.) Bizler de giyinip
kuşanıp Kestelli’de dede evine giderdik. Ev şenlenirdi. Büyük teyzem, eniştem
ile Menemen’den gelirler, dayılar, kuzenler bir şenlik ki sormaya görün.
Yeni giysilerimizle birbirimize
bakışırdık. Mevsimine göre; basma, keten, yünlü pazen... Bir yıl Memetali dayım
kızına ve teyzemin kızına yanar döner taftalardan almış bayramda dikmeleri
için. Halime teyzem “Ablamın kızlarına da yaptıralım” demiş. O bayramın yanar
döner tafta elbiselerini çok sevmiştik. Her birimiz pırıltılı o giysilerle
dolanıp durduk.
Akşamüstü işten gelen babam da dedeme
uğrar bayramlaşır sonra evimize dönerdik. Oradan amcama giderdik. Rahmetli
amcam babamdan 25 yaş büyüktü. Biz onu büyükbaba yerine koymuştuk.
1897 yılında yetişkin olarak ailesiyle
Giritten gelmişti. (Babam 1900 yılında Türkiye’de doğmuş.) Halam da yetişkin
gelmiş . Onun için baba tarafı kuzenlerim yaşça bizden büyük oldukları için,
biz onların çocuklarıyla çağdaşız.
Bayramın ikinci günü bize ziyaretler
olurdu. Üçüncü gün de babamın bolca olan ve yaşça büyük olan kuzenlerini
dolaşırdık, hatta Tepecik’te olana bile yürüyerek giderdik.
Amcamlar, Namazgah bayram yerine yakın
otururlardı. Biz de Bayram yerine uğrar 8-10 kişilik salıncaklara biner, daha
birçok eğlenceliklerle gönlümüzü hoş ederdik. O meydan gözümüze kocaman
gözükürdü. (Sonradan gittiğimde küçük göründü.)
Çocuklarımın küçüklüklerinde de her
birine bayramlıklarını dikerdim. Torunlarıma da diktim. Onların bayram
hatıralarını da onlar anlatsın. Nice ziyareti bol bayramlara...
(Fotoğraf: Neslihan Perşembe Kulakoğlu)