21 Ağustos 2025 Perşembe

AH O ESKİ FUARLAR-Gülay Perşembe


 

1936 yılından bir fotoğraf. 20 Ağustos 1937 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı adını aldı.  Bir zamanlar dolu dolu geçen bir Fuarımız vardı. (Bu yıl 1 Eylül-10 Eylül arasında) İnsanların yalnız İzmirlilerin değil, bütün Ege’nin dört gözle beklediği Fuar. O kalabalıklar. Oteller dolar, günü birlik gelenler dışında evlerde konuklar... Küçük kızım Neslihan’ı doğurduğum yıl ben hastanedeyim, evin sekiz odası da misafir dolu.

Dünyanın ahvalini öğrenirdik Fuar ‘daki pavyonlardan. Reklam kağıtları toplanırdı.  O zaman ki fuarlarda  yalnız kültür değil eğlence de vardı. Konserler, tiyatrolar...

Yiyecekler, semaverli çay bahçeleri, her bütçeye uygun. İstersen evden yiyecek getirir, bir çay bahçesinde de çayını yudumlayıp dinlenir, gelen geçeni izlerdin.

Artık mesleki fuarlar Gaziemir’de. Kala kala ve kısala kısala normal fuarımız kaldı eski yerinde. Hayvanat Bahçesi bile taşındı.  Ne Zeki Müren var artık ne Müzeyyen Senar ki kendilerine has gazinolarında.

Yabancı pavyonların ürünleri artık her yerde var, parasına güvenene.

Arzum  o yeşilliğin hiç olmazsa kaybolmaması. Aman dikkatli olalım, bozdurmayalım.




Yukarıdaki fotoğraf kardeşim ve rahmetli babamla fuar anımız...


FUAR-Gülay Perşembe

20 Ağustos-20 Eylül Çocukluğumun, gençliğimin İzmir Enternasyonal Fuarları. Tam bir ay... Doya doya gezdiğimiz fuarlar... O zamanlar İzmir'in tek fuarı. Gaziemir’deki ihtisas alanındaki Fuar İzmir yok. Kitap fuarları bile sonradan başladı. Birçok ülke pavyon açmak için yarışırdı. Ürünlerini gösterecek, bağlantılar yapacak. Sergi Sarayı'nda da Türk girişimciler. Sadece ticaret değil, eğlencemiz de vardı. 

Her tür müziğin gazinoları. Yenilerden, komiklerden assoliste kadar. Bir yıl rahmetli Hamit dayım bizi Manolya Gazinosu’na  Zeki Müren konserine getirdi. Hakikaten fuarımızın assolistiydi. Her sınıf eğlenebilir, kanepelere oturup dışardan da dinleyebilirdi. Gazinolara gidemeyen için devasa bir çay bahçemiz vardı. Her masaya semaver gelir, evden getirilen yiyeceklerle istediğiniz kadar çay içerdiniz. Paraşüt Kulesi’nin çevresi de hediyelik eşya satanlaŕa ayrılmıştı. İçinde de birçok yiyecek maddesi bulabilirdiniz. Daha sonraki yıllarda başka ülkelerin de yöresel yiyecek satan bölümleri oluştu. Benim gidebildiğim birkaç yıl öncesine kadar da değişmeyen tek şey içtiğimiz o güzel üzüm suları. Gaziemir’deki ihtisas fuarları açıldığından beri, artık İzmir Enternasyonal Fuarımızda yabancı ülkeler yok. Her yıl tek bir yabancı ülke ve bir ilimiz misafir olarak pavyon açıyor. O bir aylık tantana da yok. Bir haftayla işi bitiriyorlar. Hayvanat Bahçesi bile taşındı. Serde yaşlılık var artık özenmiyoruz. Dileğim; onca devasa ağacın, bitkinin bulunduğu bu alan daima Kültürpark olarak kalsın. Bir deli idareci beton doldurtmasın. Ama İzmir halkıma ve sivil toplum örgütlerime güveniyorum, izin vermezler. 

Fotoğraflar izmir.bel.tr ve izfas.com.tr'den alınmıştır.

Yukarıdaki fotoğraf kardeşim ve rahmetli babamla fuar anımız.


WAYU ÇANTASINA ANADOLU KİLİM DESENİ-Gülay Perşembe

 Amerikan yerlileri ile mademki akraba imişiz (!) ben de onların wayu çantasına Anadolu kilim desenini uyarladım. Yasemin'ciğime bir ay evvelinden yaş günü hediyem💙



AH O ESKİ FUARLAR-Gülay Perşembe

  1936 yılından bir fotoğraf. 20 Ağustos 1937 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı adını aldı.   Bir zamanlar dolu dolu geçen bir Fuarımız vard...