Eskiden, özellikle misafir
odalarının duvarları adeta galeri gibiydi. İşlemeli panolarda öğüt verici
sözler ve çiçek motifleri, bazen de fotoğraf oturtacak kısımlarıyla hazırlanırdı.
Ve aile fotoğrafları.... Çocukların, torunların, yeğenlerin fotoğrafları da çerçeveletilip
asılırdı. Çantaya çevirttiğim bu pano da, annemin o güzel nakışıyla,
kenarlarında yeşil kadife paspartusuyla iki adet duvarımıza asılıydı. Paspartusu
eskidi diye bozup çanta yaptırmıştım. Pişmanım. Yeniden asıp moda
yaratabilirdim!
31 Temmuz 2022 Pazar
ESKİ MİSAFİR ODALARI GALERİ GİBİYDİ – Gülay Perşembe
BİR AİLE FOTOĞRAFININ ANIMSATTIKLARI; ÖDEMİŞ BİRGİ – Gülay Perşembe
Amatörce çekilmiş bir çekirdek aile fotoğrafı... Annem babam kardeşimle... Arkasındaki not;1962 Ödemiş. O gezimizde esas gaye Ödemiş Birgi’ye gitmekti. Birgivi hazretlerini ziyaret edip adak adamak. Rahmetli Hamit dayımın aileden toplayabildiklerini kamyonete bindirip getirdiği ziyaret. Orada kurban kesilip yenildiğini hatırlıyorum. Babam da kömür ocağını sırf çay demlemek için taşırdı. Hatta dönüşte güzel bir manzara görüntüsünü yakaladığımızda mola vermiştik. Yengemin abisi Sait abi “Burada ne güzel çay içilir!” dediğinde hiç üşenmeyen babam ateşi yakıp çay demlemişti.
Ziyaret edilen Birgivi hazretleri 27 Mart 1523’Balıkesir de doğmuş. Babasından aldığı eğitimden sonra İstanbul’da Haseki Medresesi’nde eğitim alıp müderris olmuş. Ömrünün geri kalanında Birgi'de talebe yetiştirip halkı irşad edip eserler yazmış ve 'Birgivi' lakabıyla anılmış. İnsanımız Allah'a duada, illaki araya bir insanoğlunu koymayı seviyor. Aklı başında bir insan ancak saygısından ziyaret eder böyle ilim, irfan sahibi kişileri.
Yazımı dört asır önce söylenmiş ve her asırda geçerli 'Birgivi'sözleriyle bitireyim: "Öyle bir zamanda bulunuyoruz ki, cehalet meşhur, ilim ise sözü edilmeye değmez olmuştur. Bazı kimseler hurefaları ve dinin yasakladığı şeyleri Allah'a yaklaşmanın en yüce yollarından sayıyor. İlmi zayıf bazı kişiler, insanları ibadet kılığına büründürülmüş yaygın bidatlara teşvik ediyorlar. Bu durum insanların kendisinden gafil bulunduğu bir musibettir.” Ne demeli “Tarih tekerrürden ibarettir." boşuna denilmemiş. Akıllansaydık tekerrür eder miydi?
AH O ESKİ FUARLAR-Gülay Perşembe
1936 yılından bir fotoğraf. 20 Ağustos 1937 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı adını aldı. Bir zamanlar dolu dolu geçen bir Fuarımız vard...

-
20 A ğ ustos-20 Eylül Çocuklu ğ umun, gençli ğ imin İ zmir Enternasyonal Fuarları. Tam bir ay... Doya doya gezdi ğ imiz fuarlar... O zamanl...
-
Şair, Yazar, Ressam ve Sanat Eleştirmeni, Matematikçi Turgay Gönenç’in, Sanat Çevresi Aylık Sanat Dergisi Kültür ve Sanat Yayınları ta...
-
1936 yılından bir fotoğraf. 20 Ağustos 1937 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı adını aldı. Bir zamanlar dolu dolu geçen bir Fuarımız vard...