Ali Galip, ağzımızı tatlandıran İzmir’in simge
lezzetlerindendir. 1900’lü yılların başından itibaren bu lezzetleri halkla
buluşturur. İhracat yapar, uluslararası olur. İzmir’in kozmopolit yapısı lezzetlere
yansıtılır. Rum, Ermeni, Fransız, İtalyan ustalarla da çalışılır. Bugün İzmir’de
Kemeraltı’na gittiğinizde ismi, lezzeti yaşatılmaktadır. Benim hayatımda da Ali
Galip’in yeri vardır çünkü rahmetli babam Abdurrahman Akdil, burada 40 küsur
yıl çalışmıştır. Fotoğrafta elinde kahve fincanıyla sağda oturan Ali Galip’in
emektarı Babam Abdurrahman Akdil’dir. Daha sonra Şekerciler Çarşısı’nda açılan
dükkanda çalışmıştır. Kasada oturuşunu hatırlayan kaç kişi kaldı? Babam 1964’de
öldüğünde dükkan kapanmıştı. Sadece ALGA çukulatalarına ağırlık veriyorlardı. Ruhun
şad olsun babacığım.