"Bir Daha June" güzel bir film. Demans geçiren bir anne, özel bir bakım evine yatırılmış. 5 yıl sonra her şeyi hatırlayıp bakım evinden kaçıp evinin ve cocuklarının yanına geliyor. Ailedeki değişikliklerden şaşkın. Hatta torunların büyük halleri, İşlerin bozulmuş olması... Neyse filmi izlemenizi salık veririm. Bu ani düzelmelere inanmayan olur. Ben annemde yaşadım şahidim. Annem de demansken saçını kestirir hem de Nesli'ye. Aklı başına gelince, "Hani saçlarım? Ölünce göğsümü ne örtecek?" diye kıyamet koparırdı. Hastayken geceleğini lime lime yırtar, iyileşince, "Hani benim mavi geceliğim?" diye arardı. Bu anı iyileşmeleri bize nefes aldırır ama gene ne zaman bizden kayacak diye endişe ederdik. Kardeşim ve ben, çoğu bende de olsa dönüşümlü onu kolladık. Eşim de anlayışlı davrandı. Daha evvel de onun babasının bu kaymalarını, karı koca biz idare etmiştik. Ruhları şad olsun.
Gülay'ın Dünyası
22 Eylül 2025 Pazartesi
21 Ağustos 2025 Perşembe
AH O ESKİ FUARLAR-Gülay Perşembe
1936 yılından bir fotoğraf. 20 Ağustos 1937 yılında İzmir Enternasyonal
Fuarı adını aldı. Bir zamanlar dolu dolu
geçen bir Fuarımız vardı. (Bu yıl 1 Eylül-10 Eylül arasında) İnsanların yalnız
İzmirlilerin değil, bütün Ege’nin dört gözle beklediği Fuar. O kalabalıklar.
Oteller dolar, günü birlik gelenler dışında evlerde konuklar... Küçük kızım Neslihan’ı
doğurduğum yıl ben hastanedeyim, evin sekiz odası da misafir dolu.
Dünyanın ahvalini öğrenirdik Fuar ‘daki pavyonlardan. Reklam kağıtları
toplanırdı. O zaman ki fuarlarda yalnız kültür değil eğlence de vardı.
Konserler, tiyatrolar...
Yiyecekler, semaverli çay bahçeleri, her bütçeye uygun. İstersen evden
yiyecek getirir, bir çay bahçesinde de çayını yudumlayıp dinlenir, gelen geçeni
izlerdin.
Artık mesleki fuarlar Gaziemir’de. Kala kala ve kısala kısala normal fuarımız
kaldı eski yerinde. Hayvanat Bahçesi bile taşındı. Ne Zeki Müren var artık ne Müzeyyen Senar ki
kendilerine has gazinolarında.
Yabancı pavyonların ürünleri artık her yerde var, parasına güvenene.
Arzum o yeşilliğin hiç olmazsa
kaybolmaması. Aman dikkatli olalım, bozdurmayalım.
FUAR-Gülay Perşembe
WAYU ÇANTASINA ANADOLU KİLİM DESENİ-Gülay Perşembe
Amerikan yerlileri ile mademki akraba imişiz (!) ben de onların wayu çantasına Anadolu kilim desenini uyarladım. Yasemin'ciğime bir ay evvelinden yaş günü hediyem💙
17 Temmuz 2025 Perşembe
35 SENE SONRA ZAMANIN SULARINDA-Gülay Perşembe
Şair,
Yazar, Ressam ve Sanat Eleştirmeni, Matematikçi Turgay Gönenç’in, Sanat Çevresi
Aylık Sanat Dergisi Kültür ve Sanat Yayınları tarafından basılan ‘Zamanın
Sularında (Tarihsiz Günlükler)’ adlı kitabını yıllar sonra ikinci kez okudum. İlk
olarak 35 sene önce okudum. Şimdi daha kapsamlı okudum. O kadar çok sanatçıyı
tanımış ki... Kimileriyle arkadaş, kimilerini de kitabında anıyor. Zamanın
Sularında’da özellikle ressamlar dikkatimi çekti. Kitabında bahsettiği
ressamların yapıtlarını Google’dan bulup bakıyorum. Resim Sergisi’ne gitmiş
gibi oluyorum.
Turgay Gönenç 80’li yılların sonlarındaki günlüklerine
daha çok yer vermiş kitabında. Kaleme aldığı kişilerden dolayı kıymetli
günlükler... Visconti, Yusuf Atılgan, Orhan Peker, Burhan Uygar, Çaykovski, Ahmet Hamdi Tanpınar,
Aragon, Bach, Çehov, Herman Hesse, Korosawa... Okuduğum sanki kültürel bir gezi
kitabı gibi de...
Akademisyen, çevirmen, yazar Bedrettin
Cömert, ‘Giotto'nun Sanatı’ adlı kitabını Turgay Gönenç’e 11 Temmuz 1978’de
imzalayıp verecekken, aynı gün öldürülmüş. Balkonda otururken, aşağıdan Türk
tiyatro bilimci, oyuncu, yazar, eleştirmen, yönetmen ve akademisyen, büyük
kızım Gülnihal’in de hocası olan rahmetli Özdemir Nutku bağırmış: “Bedrettin
Cömert’i vurdular” diye. Aylar sonra üzeri kanla kaplı kitap, Turgay Gönenç’in
eline geçmiş.
‘Zamanın Sularında (Tarihsiz Günlükler)’in
arka kapak fotoğrafını Gazeteci, Araştırmacı Yazar, Şair Yaşar Aksoy çekmiş. Kitabın
kapak resmi ve içindeki birçok kara kalemler 1992 yılında yitirdiğimiz Burhan
Uygur’a ait. Kendisiyle yakın arkadaşlığı da var. Turgay Gönenç’in Burhan Uygur
ile ilgili Teşvikiye Sanat Galerisi Yayınları adına hazırladığı bir çalışması da
var. Sergilerde yapıtlarını görmüştüm. Resim Sanatımızda önemli ressamlarımız
arasında yer aldığını biliyorum.
Turgay Gönenç bir matemetik dehasıydı da.
Matematik öğretmenliği yaptı. Küçük kızım Neslihan’ın DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi
Sinema-TV bölümünde hocası olan Prof. Dr. Oğuz Adanır’ın, Atatürk Lisesi’nde
matematik öğretmeni olmuş. Kızımın aktardığına göre hocası, “Matematik
öğretmenliğinden öte bize çok şey kazandırdı” demiş.
İkiz kızları, büyük kızım Gülnihal ile aynı
sene 1969 yılında doğmuş. Çocukken aynı ilkokula gittiğimiz, aynı semtte
yürüdüğümüz Turgay Gönenç’in ‘Zamanın
Sularında (Tarihsiz Günlükler)’ adlı kitabıyla ilgili yazımı, onun bugünleri de
anlatan bir şiiriyle bitirmek isterim:
ESKİ SOKAKLAR -
Turgay Gönenç (1939-2019)
Dere
boyunca zakkumlar
Yüzün
düştü yüreğime
Yine
solgun mahzun musun
Yüzün
düştü yüreğime
Benim
çocukluğum fesleğen kokar
Pervazlarda
rüzgarlarda güvensiz
Çivit
boyalı teneke saksılar
Benim
çocukluğum fesleğen kokar
Bir
de günün son ışıklarıyla
Süt
mavisi aydınlanan kireç badanalı bir duvar
Bir
yasemin usulca sarkar sokağa
Yanık
kokulara karışır gülüşün
Penceren
ardı karanlık camlar
Bilsen
ne denli özlüyorum o eski sokakları
Şimdi
çevrem büyük küçük kentsoylular
Ne
bir coşku ne yaşama sevinci yüzlerinde
Ama
hep ölüm korkusundalar.
Zamanın Sularında (Tarihsiz Günlükler), Turgay
Gönenç,
Sanat Çevresi Aylık Sanat Dergisi Kültür ve Sanat
Yayınları, 2, İstanbul-1989 Baskısı,
160 Sayfa.
30 Mart 2024 Cumartesi
OKUMAYA DÜŞÜNMEYE ÜRETMEYE – Gülay Perşembe
Sinema kanallarında yine
karşıma "Nadide Hayat" filmi çıktı ve dalıp gittim. Kardeşim soruyor
"Kaçıncı izleyişin?" diye. Sayısını ben de unuttum. Demet Akbağ'ın
rollerine bayılıyorum. Talebeliğinden beri televizyon misafirimiz. Filmin konusu
şöyle; eşi ölünce ne yapacağını bilemiyen Nadide, boşlukta kalan, çocuklarını
da yetiştirmiş bir kadın. Nadide kararını veriyor; evlenmek için yarım
bıraktığı üniversiteye, çıkan bir aftan da faydalanıp yeniden gidiyor.
Bu bana eşim ölünce içimde
oluşan boşluğu hatırlattı. Eşim vefat edince birçok kurslara devam ettim. İlki,
eşimin de vasiyeti olan "Oğlumuza işinde yardımcı ol" dileğini yapmak
için muhasebe kursuna yazıldım. Üçlü bir kurstu (Muhasebe, daktilo,
bilgisayar). Ben sadece muhasebe bölümüne yazıldım. Hâlâ hayıflanırım neden
bilgisayara da yazılmadım diye. 1989 yılında bilgisayarin hikmeti daha pek
anlaşılmamıştı. Çok sonraları torunum Evrimcimin de gayretiyle biraz biraz
bulaştım. Oğluma işyerinde pek faydam olmadı ama birkaç kere Aliağa Rafineresi'ne
geçiktirdikleri parayı almaya gittim. O da bir maceraydı. Aliağa otobüsüne
binip rafineri kavşağında iniyorsunuz, rafineriye gitmek için otostop
yapıyorsunuz ve bu çoğu zaman bir kamyon oluyor. Halbuki arabayla gitsem ya...
Ehliyetim var ama trafik korkusu bırakmıyor.
Enstitü mezunu olduğum için birçok elişi öğrensek de, değişik kurslarda
da insan birçok şey öğreniyor. Özellikle artık pek devam etmesem de resim
kursunu çok sevmiştim. İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde gittiğim hocamızın değerli
rahmetli hocamız Şeref Bigalı olduğu resim kursu. Değerli rahmetli hocamız
Şeref Bigalı, biz orta yaşlılara da bir şeyler öğretmeye çalışırdı. Sizlere
hocamızın bir resmini de paylaşıyorum. Ruhu şad olsun.
Dikiş bilen ben, teğellemeden toplu iğne yardımıyla makine çekmeği,
Amerikan Kültür Derneği'nde aldığım pacth work kursunda öğrendim.
Her işimi kendim görmem yanında
internet ve televizyondan öğrenerek yaptığım el işlerini hediye olarak
dağıttım.
Gelelim bugünlere... Ritm
bozukluğu ve yaşlılıktan elimden geldiğince yakınlarımın gayretiyle okumaya,
düşünmeye, üretmeye çalışıyorum.
15 Mart 2024 Cuma
Fİ TARİHİNDE SOKAK HAVAGAZI FENERLERİ-Gülay Perşembe
Doğduğumdan beri 84 yıldır elektriği olan evlerde oturdum.
DEMANS-Gülay Perşembe
"Bir Daha June" güzel bir film. Demans geçiren bir anne, özel bir bakım evine yatırılmış. 5 yıl sonra her şeyi hatırlayıp bakım ev...
-
20 A ğ ustos-20 Eylül Çocuklu ğ umun, gençli ğ imin İ zmir Enternasyonal Fuarları. Tam bir ay... Doya doya gezdi ğ imiz fuarlar... O zamanl...
-
Şair, Yazar, Ressam ve Sanat Eleştirmeni, Matematikçi Turgay Gönenç’in, Sanat Çevresi Aylık Sanat Dergisi Kültür ve Sanat Yayınları ta...
-
"Bir Daha June" güzel bir film. Demans geçiren bir anne, özel bir bakım evine yatırılmış. 5 yıl sonra her şeyi hatırlayıp bakım ev...







.jpeg)



